MELTEM GÜNEŞ Antalya – Antalya’da düzenlenen Seracılık Çalıştayı’nda konuşan Bakan Yumaklı, “Sektör piyasaya 9,4 milyon tonluk sebze ve meyve arz ediyor. Seracılık veya diğer adıyla örtü altı üretim alanları olarak Avrupa’da ikinci dünyada ise dördüncü sıradayız. Üretim alanımızın yüzde 92’si Hatay’dan İzmir’e kadar olan kıyı şeridimizde” dedi. Yumaklı, 61 binden fazla üreticinin 485 bin dekar kayıtlı alanda üretim yaptığı bilgisini vererek, “Kayıt altında olmayan yüzde 40’lık bir bölüm var bunun için de uğraşıyoruz. Çiftçi Kayıt Sistemi’nde, bakanlık kayıt sistemlerinde değişiklikler yaparak bunların kayıt altına alınmasını sağlayacağız. Çünkü bilmediğiniz, ölçemediğiniz, analiz edemediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz” diye konuştu.
OTB’lere ayrı mevzuat
Türkiye’nin jeotermal kaynaklarının seracılık faaliyetlerinin gelişmesini sağlayacağını belirten Yumaklı, potansiyeli en verimli şekilde kullanmak için organize tarım bölgelerine (OTB) yönelik çalışmalara hız verdiklerini kaydetti. Yumaklı, “OTB’lerin ayrı mevzuatı olacak. Sanayi kuruluşlarıyla OTB’lerin ayrı yönetilmesi gerekiyor” dedi. Yumaklı, Balıkesir Gönen’de dünyanın en büyük OTB’sini faaliyete geçirmek için çalışmaları sürdürdüklerini belirtti. Yumaklı, tüm ürünlerde olduğu gibi örtü altı üretimde de planlama yapılması gerektiğine dikkati çekerek, çalıştayın ana gündeminin seracılık yapılacak alanların arazi uygunluk koşullarının belirlenmesi olduğunu söyledi.
Sera Yatırımcıları ve Üreticileri Birliği (SERA-BİR) Başkanı Halil Pekdemir de 800 bin dekar arazinin topraklı, yaklaşık 16 bin dekarlık alanın ise topraksız sera olduğu bilgisini verdi. Pekdemir, “Avrupa ile kıyaslandığında bizim jeotermalimiz çok büyük avantaj, rekabetçi kılıyor bizi. Seracılık ovada mı olmalı kırsalda mı olmalı sorusunda ise jeotermal olan bölgelerde varsa kırsalda, yoksa ovalarda bile olmalı” dedi.