Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Riyad’da düzenlenen “İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi”nde konuştu.
“İsrail yönetimi birçoğumuzun doğru bulmadığı 7 Ekim hadisesini, Gazzeli yetimlerden, çocuklardan, kadınlardan çıkarıyor. 7 Ekim’den bu yana Gazze ve Ramallah’ta yaşananları tarif etmeye kelimeler kifayetsiz kalıyor. hastaneler, okullar, mülteci kampların, ambulansların bombalandığı güvenli bölgelere göç edenlerin bombalandığı daha önce eşi benzeri görülmemiş bir barbarlık yaşanıyor. Vatanlarını savunan direnişçiler ile işgalcileri aynı kefeye koymamız mümkün değildir.”
“Charlie Hebdo olayında devlerin hükümet ve devlet başkanları 12 bini aşkın Gazze’de insanlar ölüyor ama onların hiçbirinin kılı kıpırdamıyor. Bu sadece acizlik değil, korkaklıktır.”
“BM Genel Kurulu’nda 121 evet oyuyla kabul edilen karar, İsrail ve destekçilerinin ne kadar yalnız olduğunu göstermiştir.”
“(Gazze’de) Hastanelerin, okulların, mülteci kamplarının bombalandığı, sivillerin katledildiği, tarihte eşi benzeri görülmemiş barbarlıkla karşı karşıyayız. Zulüm karşısında susanlar da en az zalimler kadar akan kana ortaktır.”
“İlk önceliğimiz ateşkesin sağlanması ve insani yardımların kesintisiz şekilde ulaştırılması. Acil olan birkaç saatlik ara değil, kalıcı ateşkestir. Hastaneler başta olmak üzere acil ihtiyaç içindeki yerlere akaryakıt ulaştırılması hayati önemdedir.”
“Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılması için İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde bir fon kurulması gerektiğine inanıyoruz. Filistin meselesi görmezden gelindikçe bölgede normalleşme çabaları akim kalmaya mahkumdur.”
“İsrail’in reddettiği nükleer silahlar denetlenmeli, geçiştirilmemeli. BM İnsan Hakları Konseyi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından bunlar incelenmeli, sorumlular hakkında gereken başlatılmadı. İsrailli akanlar tarafından ikrar edilen nükleer silah meselesi araştırılmalı, Atom Enerjisi Ajansı’ndan kaçırılan nükleer bombalar ortaya çıkarılmalı. İsrail yol açtığı tahribatı, tanzim etmek zorundadır.”
“Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Barış şehri olarak bilinen Kudüs’ün ve Filistin topraklarının eski günlerine kavuşması hepimizin dileğidir. Başkenti Doğu Kudüs olan Filistin Devletinin tanınması önceliğimiz olmalıdır.”
“Batı’nın şımarık çocuğu gibi davranan İsrail yönetimi, yol açtığı tahribatı tazmin etmek mecburiyetindedir.”